IMG_2406-1-768x846
IMG_2436-1024x698

Suda doğum denince belki de en sık akla gelen soru şudur: “Bebek su altında nefes alır mı?”

Suda doğan bebek annesinin karnındaki sudan doğum havuzundaki suya doğar. Bebek doğum havuzundaki ilk anlarında ihtiyaç duyduğu oksijeni tıpkı anne karnında olduğu gibi kordondaki anne kanından alır. Doğum havuzundaki suyun sıcaklığı ve bebeğin suyun içinde olması nefes alma refleksini engeller. Nefes alma refleksi bebek sudan çıkarıldığında havuza göre soğuk bir ortamla karşılaşmasıyla harekete geçer ve bebek suyun dışında nefes almaya başlar.

Fakat suda doğum yaptıran doktorlar doğum sırasında bebeğin kalp atışlarını düzenli olarak izlerler. Bunun için su altında çalışan NST cihazları kullanırlar. Kalp atışlarından bebeğin stres yaşadığını düşünürlerse doğumun suyun dışında devam etmesine karar verebilirler. Çünkü doğum kanalında aldığı oksijen miktarı azalıp stres yaşayan bebekler içine doğdukları suda nefes almaya çalışabilirler ve bu ciğerlerine su kaçmasına neden olabilir.

En sık karşılaştığımız bu sorunun cevabından sonra “suda doğum”un ne olduğuna gelelim. Suda doğum doğum kasılmalarının başlamasından itibaren annenin 36-­38 derece sıcaklıktaki bir doğum havuzunun içinde olması ve bazen de bebeğin doğumunun havuzun içinde gerçekleşmesidir. Suda doğum denince daha çok bebeğin suya doğması düşünülse de suda doğumun esas amacı bebeğin doğmasından önceki süreçte annenin sıcak suyun rahatlatıcı etkilerinden yararlanmasıdır.

Suda doğum yapma fikri 200 yıl öncesine dayanır. Bilinen ilk suda doğum 1803 yılında Fransa’da gerçekleşmiştir. Doğumu beklenenden uzun süren bir annenin sıcak suyla doldurulmuş bir küvete girerek gerçekleştirdiği bilinir. Suda doğum 1970’lerden itibaren Rusya, Fransa, İngiltere, Kanada gibi ülkelerde ilgi görmüştür. Son yıllarda İngiltere’de gerçekleşen doğumların %30’unda sıcak su dolu havuzlardan faydalanılmakta, doğumların %5’inde bebekler suya doğmaktadır.

Suda doğumun popülerliği İngiliz Kraliyet Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanları Derneği’nin 2009 yılında bütün sorunsuz gebeliklerde annelere suda doğumun bir tercih olarak sunulması gerektiği görüşünü ortaya koymasıyla artmıştır. Fakat Amerikan Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanları Derneği 2014 yılında suda doğumun halen deneysel aşamada bir yöntem olduğu görüşünü savunmuştur.
Peki sıcak su doğumda ne gibi faydalar sağlar? Sıcak suyun rahatlatıcılığı doğum ağrılarının da daha hafif hissedilmesine yardımcı olur. Vücut ısısındaki bir doğum havuzunun içinde olmak anneyi sakinleştirir. Suyun kaldırma kuvveti annenin kendini daha hafif ve rahat hissetmesini sağlar. Anne suyun içinde daha kolay hareket eder, rahat bir şekilde yer değiştirebilir. Ayrıca suyun içinde olmak mahremiyet duygusu verdiğinden anne kendisini daha rahat ve güvende hisseder. Tüm bunlar annenin doğuma odaklanmasına yardımcı olur.
Suyun sıcaklığı rahme giden kan miktarını arttırıp kasılmaları etkinleştirir. Suyun etkisiyle bebeğin çıkım noktası daha esnek ve gevşek hale gelir. Bu da doğumda oluşabilecek yırtık ve sıyrıkların azalmasına yardımcı olur. Anne suyun içinde olduğundan doğuma dışarıdan müdahaleleri (sık sık muayene edilmek, epizyotomi) azaltır.

Bebeğin suyun içine doğmasının bebek açısından olumlu etkileri bilimsel olarak kanıtlanmış değildir. Ancak bu doğumları gerçekleştiren hekim ve ebeler bu bebeklerin doğumdan sonra daha sakin ve daha az ağlayan bebekler olduğunu düşünmekteler. Bebeğin anne karnındaki sudan yakın sıcaklıktaki doğum havuzuna geçişlerinin daha yumuşak ve stressiz bir doğum sağladığı da düşünülmektedir.
Doğumunda suyun yukarıda bahsettiğimiz olumlu etkilerinden faydalanmak isteyen anne adayları suda doğum yapma kararını doktorlarıyla birlikte verecektir. Suda doğum bazı durumlarda önerilmemektedir. Bebekte gelişme geriliği saptanmışsa, erken gerçekleşen doğumlarda, bebeğin ters gelmesi durumunda, ikiz gebeliklerde, genital bölge enfeksiyonu (örn. herpes) bulunuyorsa, annede diyabet varsa, annede yüksek tansiyon varsa, bebek kalp atışlarında sorun varsa veya bebek anne karnında kakasını yaptıysa suda doğum önerilmemektedir.

Gelişmiş ülkelerde sık tercih edilen ve Ankara’da bir süredir gebelerimize seçenek olarak sunduğumuz suda doğum yönteminin ülkemizde giderek daha çok tercih edileceğini ve bu imkanı sağlayan hekim ve sağlık kuruluşlarının sayısının artacağını düşünüyoruz.