İlk Üç Ay
1. Hafta

Birinci hafta son adet döneminin ilk haftasıdır. Bu haftada yumurtalık içinde folikül adı verilen kesecikte yumurta hücresi gelişmektedir. Henüz döllenme olmamıştır. Kadının rahmi döllenme sonrası dönem için hazırlanmaktadır. Rahim duvarı kalınlaşır. Kadının kanında östrojen (kadınlık hormonu) seviyesi yükselir.

2. Hafta

İkinci haftada yumurta hücresi olgunlaşmıştır. Yumurtanın içinde bulunduğu kese çatlar ve içinden çıkan yumurta tüplere geçip rahme doğru ilerlemeye başlar. Kandaki östrojen seviyesi daha da yükselir ve bunun etkisiyle rahim duvarı daha da kalınlaşır. Bu dönemde kadınlarda bir gün devam eden kasık ağrısı olabilir. Birkaç damla kanama (yumurtlama kanaması) olabilir. Bu haftanın sonunda yumurtlama olur.

3. Hafta

Yumurtlamadan sonra spermin yumurta hücresinin içine girmesi ile döllenme oluşur. Döllenme tüplerde gerçekleşir. Döllenmiş yumurta hemen çoğalmaya başlar. Rahme düşer ve yerleşir. Burada çoğalmaya devam eder. Çoğalmayla oluşan hücreler kümesi çoğalarak farklı dokuları ve organları oluşturacaktır.

4. Hafta

Bu haftada plasentayı ve bebeği oluşturacak hücreler ayrılır ve çoğalmaya devam ederler. Plasentayı oluşturacak hücrelerden hamilelik hormonu salgılanmaya başlar. Bu haftada hamilelik ultrasonografi ile görülemez ama kandaki B­HcG adı verilen değerin yüksek çıkmasıyla hamilelik tespit edilebilir.

5. Hafta

Bu haftada gebelik çoğunlukla ultrasonla da görülür. Ultrasonografide rahmin içinde bir kesecik görülür. Kandaki B­HcG değeri daha da yükselir. Görülemese bile bebeğin organları ve vücut sistemleri gelişmektedir.

6. Hafta

Bebeğin kalp atışları çoğunlukla bu haftada ultrasonografi görüntülerine yansır. Kalp atışının görülmesi önemli bir aşamadır. Gebeliğin sorunsuz ilerlediğine dair olumlu bir işarettir. Bu haftada anne gebeliğin etkilerini hissetmeye başlar. Yorgunluk, halsizlik, uyku hali, baş dönmesi, bulantı ve kusma olabilir. Bulantı ve kusma bazı gebelerde daha hafif olurken bazı gebelerde serumla beslenmeyi gerektirecek derecede şiddetli görülebilir. Bazı önlemlerle bulantı ve kusma azaltılabilir. İlk yapılacak şey az az ve sık sık beslenmektir. Buna rağmen azalma olmazsa doktorunuz ilaç önerebilir.

7. Hafta

Bu haftada bebeğin ağırlığı yaklaşık bir gramdır. Bu haftada ultrason görüntülerinde bebeğin başı görülür. Başı ve gövdesi yaklaşık eşit büyüklüktedir. Kol ve bacakların oluşmaya başladığı da gözlenir. Kalp atışı belirgindir ve dakikada 120 ile 180 arasında olduğu görülebilir ve duyulabilir. Bu haftadan itibaren kandaki progesteron hormonu düzeyi artar ve bu annede bazı değişikliklere yol açar. Anne zaman zaman kendisini kuvvetsiz, halsiz, sakar hissedebilir.

8. Hafta

Artık bebeğin gövdesi, kolları ve bacakları belirgindir ve bebek yaklaşık 20-­25 mm boyundadır. Bebek hareketlidir. Bebeğin kemikleri, göz merceği, dili oluşmaya başlar. Bebek plasenta aracılığıyla annesinin kanından besin ve oksijen alırken karbondioksit ve atık maddeleri annesinin kanına verir.

9. Hafta

Bebeğin çenesi gelişmiş ve artık ağzını açıp kapatabilmektedir. Bebeğin böbrekleri gelişmiş ve idrar yapabilmektedir. Parmaklar ise halen birbirine yapışıktır. Bu haftada anne kilo almaya başlamış olabilir.

10. Hafta

Bebek artık 40 mm olmuştur. Artık ultrasonografi görüntülerinde bebeğin sürekli hareketli olduğu görünür. Kollar ve bacakların gelişmesiyle bebek sürekli hareket eder fakat henüz anne hissedemez bu hareketleri. Çünkü bebeğin boyu daha 4 santimetre civarındadır. Bebeğin kemikleri daha da belirginleşmiştir. Bu haftada annenin bulantı ve kusma gibi şikayetlerinin bitmiş olması beklenir. Annenin daha hızlı kilo almaya başladığı görülebilir.

11. Hafta

Bebeğin gövdesi artık daha hızlı büyür çünkü iç organlar da tamamlanmak üzeredir. Bebeğin boyu 5 santimetreye ulaşmıştır yaklaşık ağırlığı da 8-­10 gramdır. Bu haftada dokunma duyusunun oluşmaya başladığı bilinmektedir.

12. Hafta

Artık bebeğin tüm organlarının oluşumu tamamlanmakta ve bebek oluşma aşamasından gelişme aşamasına geçmek üzeredir. Bebeğin boyu 8­-9 santimetre civarındadır ve ağırlığı da 12-­14 gram olmuştur. Bebek hareketlidir, ağzını açıp kapar hatta parmağını emer. Bebeğin cinsel organlarının oluşumu tamamlanır. Oluşmuş olan organlar artık gelişeceklerdir. Plasentanın oluşumu tamamlanmıştır ve bundan sonra bebek oradan gelecek kan ile beslenecektir. Bebeğin bu haftaya ulaşmış olması, organlarının oluşmuş olması bebeğin sağlığı açısından olumlu bir işarettir.

İkili Test: 12. hafta bir Down sendromu tarama yöntemi olan İkili Test’in uygulanması için uygun zamandır. Bu testte ultrasonografik bulgularla kan testi sonuçlarının birlikte değerlendirilerek bir Down Sendromu riski hesaplaması yapılır. Ultrasonografide bebeğin “ense kalınlığı” adı verilen ölçü alınır. Kanda ise bazı maddelerin fazlalığı yada eksikliği ölçülür. Bu testle yalnızca bir risk hesaplanmaktadır. Yüksek riskli olarak düşünülen bebeklerin çoğunluğu normal sağlıklı doğmaktadır. Bu testin sonucunun anne­baba tarafından doğru anlaşılması önemlidir.

İlk Üç Ayda Anneye Öneriler

Gebeliğin başlaması ve bebeğin oluşumu ile birlikte annenin vücudu büyük bir değişim yaşar. Bu değişime alışma sürecinde annede geçici bazı rahatsızlıkların oluşur. Anne bu dönemde çabuk yorulur. Annenin uyku ihtiyacı artar. Bulantı ve kusma şikayetleri görülür. Yorgunluk ve uykunun çaresi tabi ki dinlenmek ve uyumaktır. Bu dönemde hayat da bir yandan devam etmekte ve anne günlük işlerini yapmaya devam etmektedir. Fakat anne kendine dinlenmek için zaman ayırmalı, uykusuz kalmamaya özen göstermelidir.

Beslenme:

Hamileliğin ilk üç ayında beslenmeye dair önerilerin birkaç unsuru vardır. İlki ilk üç ayda görülen bulantı ve kusmaya dair beslenme önerileridir. Bulantı ve kusmayı azaltmak için öncelikle yağlı ve sindirimi zor gıdalardan kaçınmak gerekir. Kuru, yağsız gıdaların tercih edilmesi faydalı olabilir. Sabah görülen kusma ve bulantıları azaltmak için henüz yataktan kalkmadan kraker, bir dilim ekmek yemenin faydalı olabildiği bilinmektedir. İkinci olarak hamileliğin başlamasıyla değişen yiyecek tercihleriyle barsakların yavaşlaması ve kabızlık durumları için önerilerdir. Bu duruma karşı bol lifli yiyecekler, taze yiyecekler ve bol su tüketilmesi iyi olacaktır. Tüm sebze ve meyveler, kepekli besinler lif içerir. İlk aylarda beslenme açısından diğer bir önemli konu ise beslenmede bebeğin de ihtiyaçlarını gözönüne almaktır. Bebeğin diş ve kemiklerinin oluşumu ve gelişimi için gereken kalsiyum anne vücudundan (diş ve kemiklerden) karşılanacağından annenin bu kalsiyumu yerine koyması gerekir. Süt ürünleri (yoğurt, peynir, süt) ve yeşil yapraklı sebzeler kalsiyum açısından zengindir. Kalsiyum gibi alınması önem arzeden bir başka besin ise B9 vitamini yani folik asittir. Bebeğin sinir sisteminin gelişiminde ihtiyaç duyulan folik asit vücutta depolanamadığından sürekli ve yeterli miktarda alınması önemlidir. Taze yeşil sebzeler, kepekli ekmek, fındık, fıstık gibi besinler folik asit açısından zengin olsa da gebelikteki ihtiyacı karşılamak için doktorunuzun önerileri doğrultusunda folik asit tabletleri alınması uygun olacaktır. Tüketilen besinlerin temizliği gebelikte daha da önem kazanır. Brucella, tifo gibi hastalıklardan korunmak için tüketilen süt ürünlerinin pastörize olması önemlidir. Bunlar dışında bir gebenin yeterli ve dengeli beslenmesi hem bebeğin gelişimini sağlar, hem annenin sağlığını korur, hem de bebeğin sağlığını korur.

İkinci Üç Ay

14. Hafta

Bu haftada bebek 8.5 cm ve 40 gram kadardır. Bu haftada bebeğin kemik yapısı sertleşmeye başlamıştır. Ultrasonografi ile bebeğin cinsiyeti tespit edilebilir. Bu tespit erkek cinsel organının ultrasonografi ile görülmesi/görülememesi ile yapılır. Annede ise gebelik hormonları en üst seviyeye ulaşmıştır.

15. Hafta

Bebeğin boyu 10 cm ağırlığı da 70-­80 gram civarına gelmiştir. Bu evrede bebeğin vücudu lanugo adı verilen küçük tüycüklerle kaplanmıştır. Bebekte tırnak, saç, kaş ve kirpikler gelişmeye başlar. Artık anne adayının hamileliği dış görünüşünden fark edilebilir. Rahmin büyümesi ve hormonların etkisiyle sık idrara çıkma ihtiyacı doğabilir.

16. Hafta

Bebeğin gelişimi devam etmektedir, boyu yaklaşık 11­-12 cm ağırlığı da 100 grama ulaşmıştır. Kol ve ayak hareketleri başlar. İkinci gebeliği olan anneler bu hareketleri hissedebilir. Bebek tüm organlarıyla ultrasonografide güzel bir görüntü verir. Annede damarlardaki kan miktarı artar. Bu haftadaki hızlı artış bazen burun kanamasına neden olabilir.

Üçlü ve Dörtlü Test: Bu haftada anneden alınan kanda üç yada dört ayrı hormon ölçümüne bakılıp Down Sendromu, Trisomi 18 ve Nöral tüp defekti gibi sorunların görülme riski hesaplanır.

17.Hafta

Bebek artık 13 cm ve 140-­150 gram olmuştur. Bebeğin gelişimi ve büyümesi bu haftadan itibaren hızlanır. Bununla birlikte annenin kilo alması da hızlanır. Bu nedenle annede uyku pozisyonuna bağlı rahatsızlıklar ve uykusuzluk görülebilir.

18. Hafta

Bu haftadan itibaren bebeğin hareketleri anne tarafından daha fazla farkedilir. Bebeğin ağırlığı 200 gram civarındadır ve 20 cm boya ulaşmıştır. Annede kabızlık şikayeti baş gösterebilir. Bunun hafifletilmesi için su, komposto, meyve suyu gibi gıdalarla bol sıvı alınabilir ve bol lifli gıdalar tercih edilebilir.

19. Hafta

Bu dönemde bebek yaklaşık 250 gram ve 22 cm dir. Artık dışarıdan gelen sesleri hissedebilmektedir. Böbrekleri çalışmaktadır. Sinir uçlarının gelişimi tamamlanmıştır. Anne adaylarında reflü adı verilen ve mideden yemek borusuna akış olarak tarif edilebilecek rahatsızlık görülebilir. Bu durum progesteron hormonunun mideyi kontrol eden kaslardaki etkisinin bir sonucudur. Bu rahatsızlığı azaltmak için sık sık ve az miktarlarda beslenmek faydalı olabilir. Annenin karnının büyümesi ve kalça bölgesinin genişlemesi nedeniyle ciltte gerilmeler ve çatlaklar oluşabileceğinden çatlakları önlemeye yardımcı kremler kullanılabilir.

20. Hafta

Bu hafta 40 haftalık gebelik sürecinde yolun yarısı olarak görülebilir. Bebeğin ağırlığı 300 gram civarındadır ve boyu da 25 cm kadardır. Bebeğin beyninde beş duyuya ait bölgeler gelişmektedir. Bu haftadan itibaren annede halsizlik yorgunluk gibi şikayetler azalmaya başlar. İlk gebeliği olan anneler de bu haftada ilk kez bebek hareketlerini hissetmeye başlarlar.

21. Hafta

Bebeğin boyu 26 cm’ye ağırlığı da 350­-360 grama gelmiştir.Bebeğin uyuma düzeni oluşmuştur ve genellikle anne uyumaktayken hareket etmeye başlar. Hareketleri çok artmıştır. Hareketler dışarıdan bile görülebilecek hale gelir. Rahmin büyümesine bağlı kasık ağrıları artabilir.

22. Hafta

Bebek bu haftadan itibaren doğumdaki haline benzemektedir ve 27 cm olmuş ağırlığı da 430 grama yaklaşmıştır. Bebeğin kaş ve kirpikleri oluşmuştur. Bebeğin ağırlaşmasıyla annede bel ağrıları oluşabilir. Alçak topuklu ayakkabı kullanmak ve yürüyüşler yapmak annenin bel ağrılarını hafifletmeye yardımcı olabilir.

23. Hafta

Bu haftada bebeğin ağırlığı 500 gramı boyu da 28 cm’yi bulur. Bebeğin vücudunda insülin üretimi başlar. Annede bu haftadan itibaren su tutulması nedeniyle özellikle ayak ve bilek bölgesinde ödem oluşabilir.

24. Hafta

Bebeğin ağırlığı 600 gram boyu da 30 cm civarındadır. Bu haftadan sonra doğan bebeklerin iyi bir bakımla da olsa yaşama şansı olduğu için “yaşam sınırı” olarak kabul edilir. Gebelik şekeri (gestasyonel diyabet) taraması yapmak için uygun haftadır. Hastalar tarafından sorulan tartışmalı bir konu olsa da özellikle şeker açısından riskli gebeliklerde kadın doğumcular olarak tüm hastalara tarama testini mutlaka önermekteyiz.

25. Hafta

Artık bebeğimiz 34 cm ve yaklaşık 650 gram. Neredeyse tüm organların gelişimi tamamlanmıştır. Dışarıdan gelen sesleri duyabilir ve tepki verebilir. Dışarıdan gelen ışığı hissedebilir, aydınlık mı karanlık mı olduğunu algılayabilir. Karnın büyümesi iyice arttığı için ciltte çatlaklar ve bunun neticesinde kaşıntılar görülebilir. Bunu engellemek için cildi mutlaka nemli tutmak kurumasına izin vermemek gerekir. Kilo artışına bağlı bel ve sırt ağrıları oluşabilir, varisler artar. Sürekli aynı pozisyonda oturmaktan kaçınmak, bel desteği kullanmak, çok ayakta kalmamak rahatlamak için yardımcı olacaktır.

26. Hafta

Bebek 36 cm ve ağırlığı 800 gram civarındadır. Omurga eklemleri oldukça güçlenmiştir ve bebeğimiz artık rahatça istediği gibi hareket edebilmektedir. Akciğerlerin çalışmasını sağlayan surfaktan maddesinin yapımına başlanmıştır.

İkinci Üç Ayda Anneye Öneriler:

Bu dönem hamileliğin en rahat dönemidir, çok fazla kilonun alınmadığı ve rahatça hareket edebildiğiniz dönemdir, bunun keyfini çıkarın 🙂 Gebelik kadının hayatında rahatça yemek yeyip kilo aldığı tek dönemdir, bunun tadını çıkarın ama sınırları zorlamaya gerek yok. Bu yüzden bu dönemde mide şikayetlerine, ağıza acı su gelmesi gibi reflü problemlerine sık rastlanır. Gerekirse doktorunuzda ilaç alabilirsiniz ama yağlı ve hazmı zor yiyeceklerden uzak durmak, yatmadan hemen önce yemek yememek ve yüksek yastıkla yatmak gibi basit önlemlerle de rahatlayabilirsiniz. Bebek büyüdükçe onun da ihtiyaçları artmaktadır. Özellikle kalsiyum ve demir açısından takviye yapmaya dikkat etmek gereklidir. Bebeğin büyümesiyle beraber kilo alımına bağlı ciltte çatlaklar oluşur. Bunları engellemek için mutlaka doktorunuza danışıp uygun ürünler kullanmalısınız. Kakao yağı gibi doğal yağlar da bu konuda faydalıdır. Bebeğin duyusal ve fiziksel gelişimi iyice artmıştır. Bazı dönemlerde daha hareketli olduğu, zaman zaman hareketsiz kalıp uyuduğu rahatlıkla hissedilir. Dışarıdan gelen sesleri duyabilir, ve dış dünya ile iletişim kurar. Onunla konuşup müzik dinletebilir, neleri sevdiğini keşfedebilirsiniz.

Beslenme:

Bu dönemin en büyük tehlikesi anemi yani kansızlıktır. Gebelikte özellikle bu dönemden sonra demire ihtiyaç artar. Özellikle demirden zengin besinleri düzenli olarak tüketmeye dikkat etmek gerekir. Aksi takdirde demir eksikliği kansızlık, erken doğum, düşük doğum ağırlığı gibi risklere neden olmaktadır. Demir açısından zengin besinler: et ve et ürünleri, kurutulmuş meyveler (üzüm incir gibi), yumurta, pekmez, koyu yeşil yapraklı sebzelerdir.

Üçüncü Üç Ay

27. Hafta

Bu haftalardan sonra bebek artık tamamen doğumdan sonra görüneceği gibidir, yüz hatları belirginleşmiştir. Neredeyse 1 kiloya yaklaşmış ve 36 cm uzunluğa erişmiştir. Bebeğin organları hızla gelişmeye devam eder. Büyüyen rahim akciğerlere baskı yaptığından özellikle geceleri yatarken nefes darlığı olabilir, sol yan tarafınıza yatıp bacak arasını bir yastıkla desteklemek çok faydalı olacaktır. Büyüyen rahim ayrıca mesaneye de baskı yapar, bunun sonucunda sık sık tuvalete gitme ihtiyacı veya gülmek, öksürmek gibi hareketler sonrasında ani bir idrar kaçırması görülebilir. İdrar tutmaya yarayan kasları kasıp gevşetmek şeklinde yapılan “Kegel Egzersizleri” hem bu şikayete iyi gelir, hem de doğumda faydalı olur.

28. Hafta

Artık bebeğimiz 38 cm ve 1 kilogram kadar olmuştur. Bebeğin yağ dokusu ve kas dokusu yavaş yavaş gelişmektedir. Sindirim sistemi de beslenmeye hazırlanmaktadır. Bu haftalardan sonra anne adaylarında basur ve varis şikayetleri, bacaklarda kramplar, mide şikayetleri, hazımsızlık sıklıkla görülür. Bu hafta kan uyuşmazlığı olanlara yapılacak test ve iğne için en uygun zamandır.

29. Hafta

38.5 cm ve 1150 gram olan bebeğimiz artık oldukça hareketlidir. Tat alma, duyma, koku alma ve ışığa karşı hassasiyeti artmıştır. Bebek büyüdükçe bel ağrıları ve sırt ağrıları artık anneyi uyutmuyor olabilir. Sık idrara çıkma isteği de olabilir. Eğer beraberinde yanma hissi varsa mutlaka doktorunuza danışın, bol bol su içmeyi ihmal etmeyin ve mümkün olduğunca dinlenmeye çalışın. Sırt kaslarını uzatan egzersizler ve gevşeme teknikleri de yardımcı olacaktır.

30. Hafta

Bebeğin boyu 40 cm ağırlığı da 1300 gramdır. Bundan sonra bebeğin kilo artışı ve büyümesi hızlandığından bebeğin hareket alanı kısıtlanır, artık eskisi gibi hareket olmayabilir. Annenin bu zamana kadar toplam 8-­10 kilogram almış olması normaldir. Bebeğin artık aşağı doğru olan baskısı nedeniyle annenin nefes alması rahatlar ama bu sefer de yürürken zorlanmalar başlar.

31. Hafta

Artık 42 cm ve 1400 gram olan bebeğin özellikle kalsiyum ihtiyacı artar, çünkü bebeğin kemik gelişimi hızlanmıştır. Özellikle yaz aylarında susuz kalmamak anne için çok önemlidir, pek çok sorunu beraberinde getirebilir. Işığa karşı hassas olan bebeğin göz kapaklarını açıp kapadığı ultrasonda görülebilir. Bazen bebeğin hıçkırıkları anne tarafından hissedilebilir. Bunlar kalp atışı gibi periyodik hareketler olarak hissedilir.

32. Hafta

Bebeğin boyu 44 cm ve ağırlığı da 1700 gramdır. Bu haftadan sonra artık doktor kontrolünüz 2 haftada bir olmaya başlayacak. Doğum yaklaşıyor… Anne karnındaki bebeğin iyilik halini gösteren en önemli parametre bebeğin hareketleridir. Her bebeğin anne karnındaki mizacı, hareket tarzı, hareket ettiği zamanlar farklıdır. Eğer öncekine göre belirgin bir azalma fark ederseniz bunu mutlaka doktorunuzla paylaşmalısınız. Bu haftadan sonra erken doğum işaretleri konusunda da dikkatli olmakta fayda var. Eğer düzenli aralıklarla olan 20 dakika içinde 3-­4 kasılma hissederseniz doktorunuzla görüşmelisiniz.

33. Hafta

1700­-1800 gram olan bebek artık 45 cm olmuştur. Erkek bebeklerde yumurtalıklar torbaya inmiş olup, bu ultrasonografi sırasında görülebilir. Akciğerler artık neredeyse bebeğin dış ortamda solunum sıkıntısı olmadan yaşaması için yeterince gelişmiştir. Annede el ve ayakta şişlikler sık olur ama beraberinde tansiyon yüksekliği olursa tehlikeli olabilir.

34. Hafta

Bebeğin boyu 46 cm ve ağırlığı da 2000 grama ulaşmıştır. Doğum artık iyice yaklaşmaya başlamıştır ve bebek doğum pozisyonunu alır. Yalancı doğum ağrıları olarak bilinen kasılmalar olmaya başlar. Bunlar rahmi doğuma hazırlar, düzensiz aralıklarla gün içinde birkaç kez olabilir. Genellikle rahatsız edici değildir ve dinlenmekle geçer. Bebeğin uyku düzeni artık iyice oluşmuştur ve anne tarafından çok net anlaşılabilir. Bu haftada bazen uykudan uyandıracak şiddette bacak krampları görülebilir. Bu durumda o bacağı hafif kaldırıp o kası uzatmaya çalışmak yardımcı olacaktır. Kramplar için kalsiyumdan zengin beslenmek ve gerekirse magnezyum takviyesi almak önerilir.

35. Hafta

Yağ depolanması artan bebek 46 cm ve 2300 gram olmuştur. Bebeğin cildi verniks denilen beyaz kremsi bir tabakayla kaplıdır. Bu bebeğin cildi için koruyucudur ve doğumdan hemen sonra yıkanması önerilmez. Bu haftadan sonra bebek haftada 200 gram kadar alabilir. Bu noktadan sonra doğum başlasa bile muhtemelen doktorunuz artık durdurmaya çalışmayacaktır, doğan bebek artık dışarıda rahatlıkla yaşayabilir hale gelmiştir. O yüzden artık doğum çantanızı hazırlamaya başlayabilirsiniz.

36. Hafta

Bebeğin boyu 47 cm ağırlığı da 2600 gram olmuştur. Bundan sonra yalancı doğum ağrıları etkisini arttırabilir hatta bazen yanıltıcı olabilir. Bu haftadan sonra kontroller haftada bire iner ve NST testi denilen bir test yapılmaya başlanır. Bu cihazla bebeğin kalp atışları ve rahmin kasılmaları değerlendirilerek bebeğin iyilik hali tesbit edilir. Genellikle annenin iştahı azalır ve bundan sonra annede kilo artışı çok olmaz.

37. Hafta

Bebek yaklaşık 3 kilo olmuştur. Bu haftadan sonra doğumun gerçekleşmesi muhtemeldir, bebeklerin az bir kısmı 40 haftayı bekler. Bebek doğum pozisyonunu aldığından ayakta dururken aşağı doğru baskı yaptığının hissedilmesi normaldir.

38.Hafta

Bebek 49 cm ve 3100 gram civarındadır. Bebeğin kafa çevresi ile karın çevresi yaklaşık birbirine eşittir. Bebeğin cildinin üstündeki yağlı tabaka giderek azalmaktadır. Doğumun belirtilerin biri olan “Nişan gelmesi” ne hazırlıklı olmak gerekir. Doğumun başlamasıyla beraber rahim ağzını kapatan sümüksü tıkaç atılır, bazen hafif kanlı ve pembemsi bir rengi olabilir. Nişan geldikten sonra doğum genellikle birkaç gün içinde gerçekleşir.

39. Hafta

Son haftada bebek 50 cm ve 3300 gramdır. Artık iyice ağırlaşan anne kendini çok hantal ve şişkin hissedebilir. Eğilip ayakkabılarınızı bile bağlayamıyor olmanız son derece normal. Hem doğumun daha rahat olması hem de psikolojik olarak kendinizi iyi hissetmek için dışarı çıkıp yürüyüşlerinize devam etmelisiniz. Bazen doğum hiçbir belirti yokken aniden su gelmesiyle başlar. Sanki idrarınızı yaptığınızı hissedersiniz, tutmaya çalışırsınız ama yerler ıslanacak miktarda kokusuz ve renksiz bir sıvı gelmeye devam eder. Bu durumda ağrınız olmasa bile doktorunuza haber verip hastaneye gitme zamanı gelmiştir.

40. Hafta

Doğum haftasında olan bebek 50 cm ve 3500 gramdır. Bu değerler ortalama değerler olup her bebeğin yapısı değişebilir. Artık bebeğin gelişimi tamamlanmış ve dış dünyaya hazırdır. Bazen beklenen zaman olduğu halde doğum başlamayabilir. Bu durumda doktorunuz doğum veya takip seçeneğini sizinle tartışacaktır, muhtemelen 2­3 günde bir kontrole gitmenizi isteyecektir. Hala doğum yapmamış anne adayları çevreden de gelen baskı nedeniyle sıkılmış olabilirler ama vücudunuza ve bebeğinize güvenin, onlar ne yapacaklarını biliyorlar.

Üçüncü Üç Ayda Anneye Öneriler:

Son üç ayda ortaya çıkan en büyük zorluk kilo alma ve karnın büyümesiyle beraber hareketlerin zorlaşması, bel ve sırt ağrılarıdır. Düzenli yapılan egzersizler çok yardımcı olur. Sık sık idrara çıkma olur ama bu sebeple su kısıtlaması yapmak doğru değildir, yine de bol bol su içmek her zaman faydalıdır. Dışarıdan gelen olumsuz bilgi ve yorumları çok dinlemeyin. Bunlar yanıltıcı olabildiği gibi bazen de aşırı endişeye yol açabilir. En yakınınızdaki doğru bilgileri her zaman rahatlıkla tartışabildiğiniz kişi, komşu teyze değil doktorunuz olmalıdır. Doğum çok kişinin size anlattığı gibi korkutucu bir eylem olamaz, aksi takdirde insanoğlu yüzyıllardır doğum yapmaya devam etmezdi! Kendinize ve bebeğinize güvenin.

Beslenme:

Son üç ayda kilo artışı hızlanabilir, bu dönemde kontrollü gitmekte fayda var. Ortalama kilodaki bir kadın ayda 1­1.5 kilo almalı. Eğer gebeliğe başlarken zayıfsanız her ay 1.5­2 kilo alabilirsiniz. Eğer kiloluysanız toplamda 7 kilo almanız yeterli olacaktır. Sağlıklıbir gebelik için toplam kilo artışı 10­15 kilo idealdir. Son dönemde bebeğin kilo artışı hızlandığı için protein ihtiyacı artar. O yüzden yumurta, et, tavuk, süt, yoğurt, ayran gibi protein kaynağı besinlere ağırlık vermelisiniz.