Aktif doğum felsefesi 1970’lerin sonlarına doğru İngiltere’de Janet Balaskas tarafından tanımlanır. Bu felsefenin temel mantığı kadının bedenini izlemesi ve kendi içgüdülerini takip etmesine dayanır. Aktif doğum tamamen içgüdüseldir. Doğum pasif bir eylem değil, aksine vücudunuzu aktif olarak kullandığınız bir eylemdir. Pek çok bilimsel çalışmada doğum sırasında aktif olarak hareket eden kadınların, sürekli sırtüstü yatan kadınlara göre daha rahat, hızlı ve konforlu doğum süreci yaşadıkları anlaşılmıştır. Bu sırada çömelme, eğilme, diz üstü çökme, ayakta durma, yürüme gibi hareketlerden hangisini yapacağınıza içgüdülerinize göre karar verirsiniz, adeta vücudunuz sizi yönlendirir.
Dik durmanın faydaları:
1. Anne dik duruştayken bebeğin pelvise (annenin leğen kemiği) girmesi daha kolay olur ve yer çekimi nedeniyle bebeğin aşağı inişi hızlanır.
2. Kan damarlarına baskı olmadığı için bebeğe giden kan akımı azalmaz ve bebeğe giden oksijen artar.
3. Rahmin kasılmaları daha etkilidir.
4. Yatarken kalçadaki sinirler üzerine direk baskı oluşu daha fazla ağrı hissedilmesine sebep olabilir. Ayakta bu baskı olmayınca ağrı da daha az hissedilir.
5. Anne ayaktayken pelvik kemikler rahatça hareket edip bebeğin başının en rahat geçeceği pozisyona geçebilirler.
6. Anne ayaktayken perine dokuları dengeli bir şekilde gevşer ve bebeğin başının çıkışı sırasında dokular sıyrılarak geriye gider. Böylece epizyotomi ihtiyacı azalır.
7. Ayakta dik duruşlarda yerçekiminin de etkisiyle ıkınmak daha kolaylaşır.